12 Kasım 2019… Saat 16:34… Tık tık tık… Merhaba, ben Dolunay…
28 Ekim’de Yeni Ay ile başlayan 14 günlük yolculuğumun en aydınlık yerine geldim. Tam karşımda Dünya, onun arkasında Güneş. Güneş’ten aldığım, depoladığım ışınları Dünya’nın karanlık yüzeyine dolu dolu bir ayna gibi yansıtmak ve yolunuzu aydınlatmak için buradayım.
Yeni Ay’dan 14 günlük nöbeti devralıyorum şimdi…
Devasa bir spotun altında, tüm provalar ve hazırlıklar tamamlandı. Artık sahnede oyunu sergileme zamanı; buyurunuz.
Biz de tamamlanma, sonlanma, gerçekleri tüm yönleri ve netliği ile görme, aydınlanma ve ayma enerjilerine hazırız sevgili Dolunay. Gökyüzünde bize tuttuğun dev ayna karşısında yüzleşmeyi ve o büyük spot altında her şeyi ayan beyan görüp fark etmeyi deneyimlemeye tamamız.
Ay ile Güneş Yeni Ay’da tek bir kapsülde el ele çalışırlarken, bu kez iki ayrı kapsülde kutuplaşarak tam karşı karşıya geliyorlar. Kutuplaşmış olmalarına rağmen objektifler, çünkü birbirlerinin fikirlerini görebiliyorlar şimdi. Biz de bulunduğumuz konum itibariyle bir anlamda terazinin iki kefesini de görüp tartarak yönümüzü tayin edebiliyoruz böylece.
Ay ve Güneş’in hangi burçta ve konumda yerleştiği, yanı sıra güneş sistemi içerisinde dünyaya göre diğer gezegenlerle nasıl etkileşimde olduğu dolunayın temasını bize anlatır. Bu dolunay’da Ay Boğa, Güneş Akrep burcunda. Ay Boğa burcunda mutlu; planlarının, hedeflerinin, ulaşmak istediği somut mevzuların tadını çıkarıp, güvende olduğundan emin olmak için neleri bıraksın nelere odaklansın diye tasarlıyor. O bu planları keyifle yaparken Güneş ve şimdilik koluna taktığı Merkür “bak bunlar da var” tabağını servis ediyorlar Ay’ın önüne…
Ay, yerleşimi itibariyle “ben” ile ilgili konuları, Güneş ise “biz” konularını karşılıklı koyuyorlar terazinin kefelerine bu dolunayda. Ben ve biz arasında gel-git, ikilem, kararsızlık, gerilimde denge kurmaya çalışacağız. Boğa ile Akrep arasında olan bu kutuplaşmada
- güven <=> kuşku,
- sahip olma <=> paylaşma,
- konfor alanı <=> tutkuların peşine gitme,
- planlı/sağlamcı duruş <=> risk alma,
- dünyevi işler <=> yeraltı çalışmaları, gizemli konular,
- hayatın zevkleri <=> cinsellik,
- stabilite <=> dönüşüm arasındayız.
Ve her ikisi için de maddiyat çok önemli; elde etme şekilleri, plan ve yöntemleri farklı olsa bile….
Boğa burcu sabit nitelikte toprak burcu özelliği ile sağlamcı, finansal kaynaklarını planlamış, inatçı ancak sabırlı, dingin ve sakin. Hayatın keyfi, konforu ve zevklerine kucağını açmış 5 duyunun tadını çıkartan bir karakterde. Ay, Boğa burcu ile bu buluşmadan memnun, güvende ve acelesi yok. Bu dolunayda üzerinde sorumlulukla, disiplinle çalıştığımız projelerimizi tamamlama, hedeflerimize ulaşma ve gelecek planlarımıza odaklanma yolumuzu aydınlatıyor.
Tam karşısındaki Güneş ise kavuşumda olduğu 20 Kasım’a kadar retro hareketteki akıl, iletişim, muhakeme ve ifade gezegeni Merkür ile birlikte yerine göre casus, araştırmacı gazeteci, kimyager ya da psikolog Akrep burcunda tüm derinliği, tutkusu, kuşkusu ve gizemleriyle sadece kendisini değil ilişkilerini/evliliğini, iş birliklerini, ortaklıklarını ve hatta rakiplerini/açık düşmanlarını da koyuyor Ay’ın karşısına. Merkür hem retro, hem de Güneş’in ışığıyla yanık olduğundan ifade derdini, yani derinlerden bulup çıkardığımız şeyleri ifade etmede zorlanma, ifade ederken kazalara kurban gitme temalarını barındırmaya devam ediyor.
Güneş’in yer aldığı Akrep burcunun ve bu dolunayın yükselen burcu olan Koç burcunun yöneticisi savaş gezegeni Mars çok huzurlu olmadığı Terazi burcunda 19 Kasım’a kadar. Üstelik tam da bu ilişki, ortaklık, rekabetin kapısında pasif-agresif savaşma gayretinde. Belli ki bu dolunayda “ben-biz” hattında, “ben ve ilişkilerim” hattında Hanya’yı ve de Konya’yı göreceğiz.
Boğa Burcunun yönetici gezegeni olan güzeller güzeli Venüs ise Yay burcunda 1 Kasım’dan bu yana. Venüs’ün gökyüzündeki yerleşimi ve sislerin içindeki Neptün ile yaptığı zorlayıcı açısı bu ilişkilere aldanma sosunu ekliyor, özellikle cinsel ve parasal konularda. İlişkilerimiz ve ortaklıklarımızda aldanmamaya gayret edebilir miyiz? Aldatıldığımızı anladığımızda bel altı vurmamayı başarabilir miyiz? Deneyelim.
Dolunay’da gökyüzünün en yerinde mutlusu olan bolluk, bereket, şans, özgürlük ve inançlar gezegeni güler yüzlü Jüpiter bize diyor ki: Sen en iyisi uzun bir seyahate çık, hatta tercihen yurt dışına doğru. Ve eğer bir sebepten ertelediğin ya da planladığın eğitimlerin varsa hadi şimdi tamamla.
Yükselen Koç hem Güneş hem Mars’ı işaret ettiğinden ilişkiler, evlilikler, ortaklıklar, rakiplerle ilgili mevzuların tam ortasında ve “ben burada keyfimde ve güvendeydim, neyse bakalım” diyen Ay’ın da spotundayız.
Gökyüzü ışıklarını açıyor, gösteri başlasın…
