GÜNCEL YAZILAR

Mars Akrep burcunda

Savaş, savunma ve mücadelenin temsilcisi Mars 19 Kasım 2019 saat 10:40’da Akrep Burcu’na geçiş yapıyor. 4 Ekim 2019’dan bu yana Terazi Burcu’nda zorlanan Mars, 3 Ocak 2020’ye kadar yüceldiği ve güçlü olduğu, gücünü gösterebildiği burçta serüvenini sürdürecek.

Terazi’de uzlaşmaya, diplomatik olmaya gayret ederken kendini ortaya koyamayan ve harekete geçmekte zorlanan, gerçek isteğini ifade etmekte pek de başarılı olamayıp pasif mücadelede kalan Mars artık daha güçle amaca yönelik harekete geçiyor.

Akrep burcunun özelliklerini gözden geçirerek değerlendirmeye başlayalım çünkü Mars’ın mücadele tonu bu doğada olacak. Akrep Burcu arzularıyla, derinlemesine incelemeleriyle, dayanıklılığı ve korkusuzluğuyla, kendi karanlığıyla yüzleşip dönüşebilme yetisiyle ve tüm bunları kuşku ve tutkuyla yapması ile tanınır. Hesaplaşması da, kini de, sınavı da derinden… Ya hep ya hiç… Öleceğini bilse bile… Akrep’in ölüm ve sonrasına da takık yanı Mars’ı ölüme meydan okumaya da çağırıyor.

Mars da Akrep burcunda pes etmeksizin işte bu “ya hep ya hiç” ile ilerliyor. Akrep burcu yer altı çalışmalarıgizli-gizemli arka sokakları da işaret ettiğinden Mars mücadelesini derinden ve yer altından sürdürecek. Çözülmesi gerekenler çözülecek, Akrep’in kindar yanı nedeniyle varsa intikam alınacak sabırla, kararlılıkla, gözü karartarak, dayanıklılığını da ortaya koyarak. Saplantılar da pakete dahil ne yazık ki.

Magazin gündeminde sıkça duyduğumuz “gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu var” cümlesini hatırlarsınız sanırım… Bu cümleden Mars Akrep kokusu geliyor bir miktar… Gerçekler ortaya elbette ki aniden çıkmıyor; gizlice eşeleme, casusluk, araştırma, yer altı faaliyetleri, odaklanma, güç savaşı ve sonuç: Aaaaa nasıl olduysa toprak çökmüş köstebek çukurları gün yüzüne çıkıvermiş:)

İstanbul’dan baktığımızda para-güven-değer alanında hareketine devam ediyor Mars. Akrep burcu ile buluşması ile birlikte başlayan, 24 Kasım tarihinde netleşen bir Uranüs karşıtlığı ile iç-dış kaynaklar aksında sarsıntılar, kazalar, şok edici konular, gözden kaçmış ya da bilemediğimiz ani maddi gelişmeler girebilir gündemimize. 21 Aralık ve sonrasında, 3 Ocak’ta Yay burcuna geçene kadar, Mars’ın Akrep’si savaş enerjisi haber, medya, iletişim, akıl, ifade, muhakeme, sözleşme, öğrenme, bilgilenme alanına doğru geçiş yapacak. Akrep’in manipülasyon yetisini de es geçmeden, savaşa girerken satır aralarını dikkatli okumakta yarar olacaktır.

Seksi Akrep ile eylem kişisi Mars buluşursa tabii cinsellik konularının da altı çizilir.  Mars Akrep, güzeller güzeli Venüs Yay burcunda iken özgür, güler yüzlü, kısa sürebilecek, gündelik heyecanları çağrıştırdığından bahsetmek çok da yanlış olmaz.

22 Kasım tarihinde Güneş Yay burcuna geçerken, Akrep burcundaki Mars ve Merkür belli ki biz neşeyle, coşkuyla ve özgürce bir yaşam enerjisine evrilirken kulaklarımıza derinden üflemeye devam edecekler…

Peki biz bu süreçte ne yapalım? Gerçekleri, gizli kalmış konuları ortaya çıkarma enerjimizi kendimize, projelerimize, kendi güzel gelecek ve gelişim/dönüşüm araştırmalarımıza ve hatta arındırmaya yönlendirelim örneğin. Mars’ın Akrep’te olmasının vereceği yüksek fiziksel enerjiyi spor yaparak kullanalım. Kendimize, güç savaşlarının içine doğru gaz vermeyelim; hele bir de takıntılı-saplantılı ve intikam tütsüsü içerenlere karşı da gaz almamaya gayret edelim.

Amacımızı kendi dönüşümümüze kilitleyip mücadelenin tonunu orada bırakmak ne iyi fikir. Hayatın tadını böyle çıkartalım dilekleriyle…

Mitolojik Bakışla Mars

Mars Capitoline Müzesi

Roma Mitolojisinde Mars, savaş tanrısıdır (1). Juno ile Jüpiter’in oğludur. Mars sözcüğünün herhangi bir Hint-Avrupalı türevi olmadığına göre, büyük ihtimalle Etrüsk ziraat tanrısı Maris’in Latinize edilmiş bir biçimidir. Başlarda Romalı bereket ve bitki tanrısı, çiftlik hayvanlarının, ekin alanlarının koruyucusu iken daha sonraları savaşla özdeşleştirilmiştir; sonunda Yunan Mitolojisindeki Ares’in Roma mitolojisindeki dengi olmuştur.

Mars, Roma’nın kurucusu Romulus’un efsanevi babasıydı ve bu nedenle Romalılar atalarının Mars olduğuna inanırdı. Roma’da erkek tanrılar arasında en güçlü ikinci konumdadırAsil görünüşlü ve asla yenilmeyen bir tanrıdır. Romalılar Yunanistan’ı fethedince Ares’le bir tutulmuştur.

Ares | Louvre Müzesi

Yunan Mitolojisinde Ares, Roma devleti bu tanrıya ne kadar değer vermiş, saygı göstermişse, Yunan dünyası onu o kadar hor görmüş, sevimsiz, giderek gülünç bir kişi olarak canlandırmıştır (2). Hele Homeros destanlarında kaba kuvveti simgeleyen Ares‘e eklenmedik aşağılayıcı sıfat kalmamıştır. Azgın, çılgın deli, uğursuz olarak nitelendirilen Ares insanların baş belası, elleri kanlı, kaleler yıkan olumsuz bir varlıktır. Doğuşunu üç dizede şöyle anlatan Hesiodos (Theog. 921) bir daha pek söz etmez bu tanrıdan:

  • Hera görkemli son eşi oldu Zeus’un 
  • Sevişti tanrıların ve insanların kralıyla 
  • Hebe’yi, Ares’i ve Eileithya’yı doğurdu Hera 

Ares’in annesi Hera ile herhangi bir ilişkisine pek rastlanmaz destanlarda, hele babası Zeus’un ondan hoşlanmadığı besbellidir. Troya savaşında yiğit Diomedes Athena’nın yardımıyla karnından yaralar Ares’i, o da Zeus’un yanına sığınıp ağlaşır. Tanrılar babasının bu sızlanmalara verdiği karşılık şudur (İl.V, 889 vd.):

  • Böyle ağlaşıp durma dizimin dibinde, dönek Olympos ‘ta oturan tanrılar arasında 
  • benim iğrendiğim tanrısın sen, 
  • hep hırgür, kavga, savaş işin gücün, 
  • ele avuca sığmaz huysuzluğun, biliyorum, 
  • anadan gelme sana, Hera’dan 
  • ben de ona zorla dinletirim sözümü. 

Asıl çekişmesi de Athena iledir, çünkü Athena aklın yönettiği savaşı, Ares ise akılsızca, körü körüne çarpışmayı simgeler. Bu çatışmada elbette ki akıl üstün gelecek. Zeus’un kafasından çıkma, Zeus’un kalkanıyla dövüşen Athena zaferi kazanacaktır.

Bu dev tanrı, Homeros destanlarında sürekli ve yiğit olarak bile gösterilmiyor. Dönekliği zaferi kimi zaman ona, kimi zaman buna vermesinden ileri gelmiyorsa da, baş konusu savaş olan bir destanda savaş tanrının bu kadar hor görülmesi şaşılacak bir şeydir.

Ares’in Aphrodite ile birleşmesinden Phobos (Bozgun), Deimos (Korku) ve bir de Harmonia doğar. Phobos’la Deimos ayrılmazlar babalarının yanından, Enyo adındaki kızı da tanrı neredeyse oradadır. Ona kimi zaman Eriş (Kavga) de katılır.

Ares’in yabani Trakya boylarının yanında oturmaktan hoşlandığı ve bir geleneğe göre kızları olan Amazonların da oradan kaynak bulduğu söylenir.

Herakles destanında Ares, oğlu Kyknos’u yiğitle olan savaşında korumak ister, Athena araya girip Kaderin Kyknos’un yenilmesine karar verdiğini, buna karşı gelmenin akıl kârı olmayacağını söyler, ama Ares akıl ve mantık dinlemez, gene atılır körü körüne savaşa ve Herakles’ten yara alarak gene utana utana döner Olympos’a.

Atina’da adam öldürmelerin ve dinsel suçların yargılandığı Areopagos, yani Ares tepesi diye bir yer vardır.

Kaynakça: 

(1) Wikipedia, Mars

(2) Azra Erhat, Mitoloji Sözlüğü, Ares, Remzi Kitabevi, 1972, s.51-52

Lütfen yorumunuzu bizimle paylaşın!

Your email address will not be published.

Hoşunuza gidebileceğini düşünüyoruz.

Daha Fazla