28 Mart akşamı saat 20:48’de, Ay 8°18’ Terazi Burcunda, Güneş ise tam karşısında 8°18’ Koç Burcunda yerleşmiş konumda karşıladık Dolunay’ı… Her ikisi de öncü burçlarda yerleşen Ay ve Güneş’in etkilerini oldukça baskın hissedeceğiz 14 gün boyunca görünen o ki. Güneş “ben” derken Ay “biz”i koyuyor karşısına… Güneş hadi derken, Ay uzlaşalım, ortayı bulabiliriz diyor… Güneş girişmeye, başlamaya, aksiyona doğru saf enerji ile öne atılırken Ay da “dengede kalmayı unutma” diyor, “bağlantıları, sosyal grupları, networkleri düşündün değil mi canımın içi” diye çekiyor.

Terazi Burcu deyince aklımıza derhal “ilişkiler” geliyor… İş birlikleri iş ortaklığı, yaşam ortaklığı ve de… Yanı sıra halkla ilişkiler, diplomasi, politika, uzlaşı ve arabuluculuk, hak-hukuk-adalet… Tüm bu temaları Dolunay’ın tamamlayıcı, netleştirici, sonuçlandırmaya dönük temasıyla birleştirebiliriz derhal zihnimizde… Bu zamana kadar ektiklerimizin meyvelerini, sonuçlarını alma, gerektiğinde noktalama adına da önemli dönemeçler sağlayabilir bize bu süreç.
Dolunay’ın Ay-Güneş arasındaki tartısında yalnız kalmış Ay… Tüm gezegenler Kuzey ve Güney Ay Düğümü arasında toplanmış bir çanak gibi… Ay ise adeta bu çanağın dünyayla bağı, ya da bir şemsiyenin sapı, ya da bir çiçek buketinin elimizde tuttuğumuz kısmı görünümünde yukarıdan bakınca… Bu harita konumlanması Akrebimsi temaları getirir aklımıza ilk; kapanıp bütün olasılıkları önümüze koyup analiz etme, durum ve fikirleri kurgulayarak öldürüp diriltme, olay ve konuların derinine gitme gibi… Dolunay an haritasının yükseleni de Akrep Burcu olunca Ay’ın bu anlamda derinliğinin bir kez daha altını çizebiliriz sanki. Yükselen Akrep’in yöneticisi Mars ise Kuzey Ay Düğümü ile kavuşumuyla yeni sosyal gruplara dahil olmayı besliyor… Aynı zamanda derinlerde bilgi ve verinin de değerini… Ay hem problemin hem çözümün itici gücü gibi duruyor bu Dolunay’da, İkizler burcundaki Mars, Kuzey Ay Düğümü kavuşumu, Kova Burcundaki başöğretmen Satürn’den de destek alarak… Mantık, konu ve fikirlerin her iki yanını, altını üstünü ve bağlantıları değerlendirmek, merak etmek, ifade etmek öne çıkıyor. Değerli olanı seçmek ve karar almak ön planda bu Dolunay’da… Köşe evlerde yerleşen sabit nitelikte burçları görünce alınan kararların kalıcı sonuçlara gebe olabileceğini de düşündürüyor doğrusu.
Koç Burcunda ilerleyen Güneş ise Ay’ın tam karşısında güzeller güzeli, cazibeli Venüs ve yaralı şifacı Chiron ile beraber, etkilerini öncesinden başlatıp 14 günlük Dolunay fazına da emanet ederek… Koç Burcunda gerçekleşen bu üçlü buluşma, geçmişteki ilişki acılarını, yanı sıra bireyin kendi yaşamsal acılarını tedavi edebilme fırsatını sunuyor, hatta belki de hızlı bir biçimde… Ancak iyileşme için önce o yaranın kanaması, derdin akut alevlenmesi söz konusu… Bu üçlüye tam karşıdan bakan aynı zamanda Dolunay’ın görünen kahramanı Ay olduğuna göre, bizi bu konularda denge boyutuna çekiyor zaman zaman dengemizi kaybettirerek, karar verme boyutuna çekiyor tartmamızı sağlayarak, uzlaştırma-uzlaşma boyutuna çekiyor belki açık düşmanlık ya da rekabet durumlarını da tetikleyerek…
Ancak Dolunay esnasında Ay ile buluşan bir sabit yıldız var: Diadem. Diadem’in özünde aşk yoluna kurban gitmek var… Diadem aşk yoluna kurban gitmeye güç ve asalet tonu ekleyerek değer yüklüyor… İlişkilerdeki yaralarımızı iyileştirmeye yönelirken eski Yeşilçam filmlerindeki Türkan Sultan gibi, fakir ama gururlu Kenaaağnnn gibi kim vurduya gitmeyiz inşallah☺️
Yaralarımızı sarma noktasında Güneş, Venüs, Chiron üçlüsü kendi haklılığımızı körüklemeye çalışabilir, yanı sıra dışavurumlarımız acımasızca, zalimce, yıkıcı bile olabilir ya da öyle algılanabilir… Ay işte bu süreçte gökyüzünü dengeye, köprü kurabilmeye, barışa ve uzlaşıya çekerken tehditkar değil ölçülü, adil, incelikli olmaya, karar almadan ya da ortalığı yakmadan önce bilgileri değerlendirmeye, dinlemeye davet ediyor bizi.
Bu Dolunay’ın dikkat noktalarından birisi Balık burcundaki Merkür-Neptün kavuşumu. Ay karar verme yönünde netleşmeye yol alırken bu etkileşim yine de önemli kararlarımızı alırken yanılma payını güçlü bir şekilde unutmamamızı diliyor. İdeallere giderken de hayallerimiz, sezgilerimiz, ilhamımız kadar mantığımızı, bilgiyi ve başka bireylere de danışmanın gücünü de es geçmememizi…
Diğer dikkat noktaları ise Uranüs’ün sürpriz, olağan dışı, “yok canım, daha neler” gibi süper saçma durumları tetikleyebilme ihtimali ve hızlı girişimler, yatırımlar için kolları sıvadığımızda planlamadığımız risklerin enteresan durumlarla önümüze çıkabilmesi… İlişkiler söz konusu olduğunda acıları iyileştirme, yaraları sarma boyutunda tuhaf kurgulara, senaryolara kayabilme riski de var; ya da katilin cinayet mahalline çaktırmadan gelmesi de söz konusu olur mu ki🙄 Du’bakalım…
İyiliklerle gelsin…
Sevgiyle🧡
Kaynaklar:
- Zeynep Süzmen Şen, Dönence Danışmanlık
- Brady’s Book of Fixed Stars, Bernadette Brady. Ekim 1999.
- Gök Günlüğü, Ephemeris Türkiye II, 1974-2023
- AstroGold, Astrology application