2022 yılının son güneş tutulmasının yazısını tamamlamışım ancak yayınlamadan önce muhtemelen başıma bir şey gelmiş olmalı… Çok geç olsun, yine de bizim olsun diyerek tarihe kaydımızı geçmeyi ihmal etmeyelim:) Bir kere daha okumaksızın, gelişine “yayımla” butonuna bastım:) Günahıyla sevabıyla yazım artık hepimizindir…
Sevgiyle…
Ebru Güngör
25 Ekim 2022 Salı günü saat 13:48’de yılın ikinci ve son Güneş tutulması Akrep Burcunda gerçekleşecek. Gün içinde ufaktan tutulmaya hazırlık yapalım birlikte🙋♀️
Güneş Tutulması, Ay Yeni Ay fazına girdiğinde, Dünya ile Güneş arasında bulunduğu zamanda gerçekleşir. Tutulma esnasında Güneş’in örtüldüğünü ve Ay’ın gölgesinin yer yüzeyine düştüğünü gözlemleriz.
Yine 30 Nisan’daki gibi parçalı bir tutulma olacak ve Güneş’in sadece belirli bir kısmı Ay tarafından örtülecek. Biz tutulma coğrafyasının son demiyiz🤗

- Bu tutulmanın ana hattı İspanya-Cezayir-Libya-Çad-Sudan-Etiyopya-Hint Okyanusu ve Hindistan.
- İrlanda-İngiltere-Fransa-İtalya-Mısır-Yemen de ikincil olarak tutulma tablosuna ucundan dahil olabilir.
- Diyebiliriz ki özellikle ana hat bölgelerinde tutulmanın etkileri daha dinamik olabilecek.
Bir diğer önemli bilgi ise benzer bir tutulmanın 18,6 yılda bir tekrar ettiği… Tutulmalar Saros döngüsü diye adlandırdığımız tekrar eden bir ritim izlerler. Geçmişte aynı döngüde gerçekleşen tarihsel olaylar, döngünün astrolojik temaları bize tutulmanın tonu, anlamı ve etkisini anlamamızda rol oynuyor. Bu kez tekrarlanan ise 6 Güney Döngüsü. Aynı döngüde Güneş tutulması yakın geçmişte:
- 22 Eylül 1968’te Başak,
- 3 Ekim 1986 ve
- 14 Ekim 2004’te Terazi Burcunda gerçekleşmiş.
Bu tarihlerdeki burçlar farklı olduğundan temalar da farklı haliyle… Ne olur ne olmaz, o tarihlerde bireysel ajandanıza bakın dilerseniz🥰
“Akrep Burcunda, aynı döngüde tutulma var mı” diye baktığımda 20 Ekim 1427, 30 Ekim 1445 ve 11 Kasım 1463 tarihlerine ulaştım.
1427’de Macar ve Osmanlı arasında Sırp tahtı için bir çekişme geçekleşiyor, sonucunda Osmanlılar ortadan kaldırdıkları Sırp devletinin yeniden kurulmasını, Macarlar Bulgaristan üzerindeki hak iddialarından vazgeçmeyi kabulleniyorlar. Her iki taraf da, Tuna’yı geçmemeyi taahhüt ediyor.
1463’te ise Bosna, Osmanlı Devleti tarafından fethediliyor. Fatih Sultan Mehmet dönemi…
Savaşlı, antlaşmalı, ittifaklı, stratejik kaygılı geçmiş 1427 ve 1463. Biri diğerinin ilerlemesini engellemeye çalışıyor gerek dini gerekse güç adına. Ve bunun için her tür derin planı devreye alıyor anlaşılan…
Güneş Tutulmaları, astrolojik anlamda dışsal etkileri işaret eder. Ay tutulmaları ise bireysel olarak daha iç dünya ve duygusal etkileri… Hemen 14 gün sonra, 8 Kasım’da Dolunay zamanı da bir Ay Tutulması deneyimleyeceğiz Ay Boğa, Güneş Akrep Burcunda iken… Şimdiden buraya notumuzu alalım.
Ay’ın dünya çevresindeki yörüngesi ile dünyanın güneş çevresindeki yörüngesinin kesişme noktaları olan Kuzey ve Güney Ay düğümleri tutulmalarda etkili, çentik atan, iz bırakan rol alırlar. Bir tutulma olması için Güneş-Dünya-Ay aynı düzlemde olmalı, yeni ay fazında iken bu dizilim de Ay düğümleri çizgisine yakın olmalı çünkü astronomik olarak…
Bu tutulma sabit bir burç olan Akrep Burcunda zaten kalıcı etkiler bırakmaya geliyor… Ay Düğümlerinin de katılımıyla kalıcı etkiler hoş gelsin bakalım😊
Kuzey ve Güney Ay Düğümleri, birbirlerine 180 derecelik iki uçtadırlar, böylece birbirlerini görerek tamamlarlar ve yönlendirirler. Karşıtlıkların birliği:)
Astrolojik anlamda tutulmalarda düğümler önemli dönüm noktalarını ifade edebilirler.
- Güney Ay Düğümü: Konfor alanımızı, birikimlerimizi, deneyimleri
- Kuzey Ay Düğümü: Potansiyelimizi gerçekleştirmek üzere gideceğimiz yolu, ödevlerimizi, yeni bilgi ve deneyimleri işaret eder.
Şöyle de anlatabiliriz:
- Güney Ay düğümü bildiklerimiz, edindiklerimiz, rahat ettiklerimizin olduğu bir sırt çantası
- Ve biz bu çantayı sırtlayıp belki henüz bilmediğimiz bir patikaya, Kuzey Ay Düğümü yoluna, yeni maceramıza, ödevimize doğru yürüyeceğiz.
Bu Tutulmada, Ay ve Güneş 2° Akrep Burcunda kavuşurken, Güney Ay Düğümü hemen yanlarında 13° Akrep Burcunda – Kuzey Ay Düğümü ise tam karşılarında 13° Boğa Burcunda. Bu tutulmadaki yeni ödevler belli ki şu temalar etrafında:
- bazı kriz durumlarının bizi güvenli sulara yönlendirmesi
- yargılamak yerine derin ve güçlü deneyimlerden değer yaratabilme
- başkalarının işleri, güdüleri ile ilgilenmektense kendi özgüven ve öz değerimize doğru rotayı yeniden oluşturma
- tutkularımızı değere dönüştürme
- edindiğimiz derin deneyimlerle somut, elle tutulur, keyif veren planlar oluşturma
- takıntı ve saplantıları derin sulara bırakma
25 Ekim saat 13:48’de Güneş ve Ay 2° Akrep Burcunda YeniAy için kavuşurlarken gerçekleşiyor Güneş Tutulması…Çok güçlü bir YeniAy gibi düşünebiliriz. YeniAy gibi 14 günlük değil aylar, hatta kalıcı etkileriyle yıllar boyu izini sürdürecek.
Yeni başlangıç enerjisi üst perdede. Yaşamımızda karanlıkta kalmış alanları, aydınlatıp gizli, köşede, derinde kalan şeyleri aydınlatıp açığa çıkarma zamanlarımız. Ertelemesiz, kaçınılmaz, sarsıcı, kalıcı…
Güçlü başlangıçlar için ya önceki deneyim ve çıkarımlarımızdan aldığımız ivmeyle ilerleriz ya da bazı şeylerin üstüne çizmemiz, sonlandırmamız gerekebilir. Güneş-Ay-Güney Ay Düğümünün Akrep Burcu buluştayı da tam olarak bunu ifade ediyor.
Yalnız değiller, tutulma derecesinde Venüs de tam orada… İlişkiler, ilişki ve iş birliği yönetimi, finansal dahil tüm değer yönetimi, yaratıcılık, seçimler, savaşçı bir uzlaşı dengesi(zliği) de konumuza dahil.
Akrep Burcu… Derin, tutkulu, gizemli. Klasik yöneticisi Mars, modern yöneticisi Pluto… Güçlü bir dönüşüm var özünde, mücadeleli olanından. Mars’ın İkizler Burcunda oluşu, bilgi ve aklı ekliyor hikâyeye… Ve 27 Ekim itibariyle önce durak ardından aylar sürecek retro sürecine geçişi ile de geçmişi…
Ve öyle görünüyor ki Mars ve Venüs hem güdüsel hem fiziksel anlamda ilişkileri net net yatırıyor masamıza…
Bu tutulmadan benim kendime notlarım şöyle:
- gölge yanlarımızla yüzleşmek ve bizi engelleyen, dibe çeken şeyleri bırakmak öne çıkıyor bu tutulmada
- geçmişin acı deneyimlerinden stratejik, yargısız derslerle öğrenme ve iyileşme yolculuğuna ilerliyoruz
- tutkuların olumlu rüzgarı arkamızda daha güvenli, huzur ve zevk veren, planlı, elle tutulur değerleri deneyimlemeye yöneliyoruz
- saplantılı tutkuları nasıl geride bırakabileceğimizi keşfederek dönüşüyoruz
- toksik ilişkileri salıyoruz
- yaşadıklarımızdan öğrendiklerimizle yeni ve güvenli bir rota oluşturuyoruz
- benliğimiz ve duygularımızın derinlerindeki kafesleri, travma, takıntı, tabu ve zorlayıcı eğilimleri geride bırakıyoruz…
Yani:) umalım:) çabalayalım:)
Gizli ajandalar olmaksızın somut değerlerin konuştuğu güvenli bir dönüm noktası olması dileğimle🧡