“Bir gün karanlığın olmadığı bir yerde buluşacağız…”

14 Aralık 2020, tam saat 19:16‘da Tam Güneş Tutulması ile bir Yeni Ay, aslında yeni bir dönemi de karşıladık. 30 Kasım’da Dolunay ile Ay Tutulması esnasında içimize, derinlerimize, yolun kalanına dönmüştük bolca… Ben de hepimizle beraber döndüm içime, ooo neler buldum neler:) Şimdi artık Güneş Tutulmasının verdiği yetkiye dayanarak harekete geçme zamanı…

Kuzey Yarım Kürede en uzun geceyi yaşamaya doğru ilerliyoruz öncelikle. En uzun gece ve kış gündönümü olan 21 Aralık 2020’de ayrıca önemli bir kavuşum var Satürn ile Jüpiter arasında… 17 ve 19 Aralık tarihlerinde sırasıyla Kova Burcuna geçecek Satürn ve Jüpiter. Yıl boyunca en az 1769342 kere altını çize çize yazdığım güçlü üçlünün bu ikilisi Oğlak Burcuna veda ediyorlar önce, sonra 21 Aralık tarihinde Kova Burcunda kol kola giriyorlar. Kova Burcunda gerçekleşecek bu kavuşum daha önce 1405 yılında gerçekleşmiş, o kadar bahsedeyim şimdilik… Bunu ayrıca uzun uzuuun yazacağım, benim için de önemi büyük çünkü… Bu döngü de tutulma paketine dahil, yani bu tutulma sürecinin ajandası dolu… Vay arkadaş… Büyük kapanış…

Saat 19:16’da Ay ve Güneş 23°08′ Yay burcunda iken… 2 dakika 10 saniyeliğine Ay, Güneş’in ışığına perde çekerken acaba bize hangi konuları emanet ediyor bakalım:

Öncelikle Yeni ay. Yeni ay bize yeni başlangıçları anlatırken tutulmalar ile hayatımızın karanlık kalmış alanlarını aydınlatırlar. Daha önce görünür olmamış şeylerin görünür hale gelmesine neden olurlar. Gizli kalmış, ertelenmiş, bir kenarda kalmış-bırakılmış, hatta gözden kaçmış şeylerin değişmesinin, fark edilip keşfinin zamanının geldiğini anlatırlar.

Güneş ve Ay, dünyaya göre bütünleşik ve aynı burçta; bu kez Yay burcunda. Özgür, yaşam enerjisi, neşesi, coşkusu yüksek, maceraperest, gezgin, iyimser, farklı kültür, ülke, dil, din anlama heyecanında, filozof, masa başı kendine dar gelen, bir yere gidemiyorsa da kapının önüne çıkan, bu dünyaya yaşamaya gelmiş, bir yandan da sıkıya gelemeyen ve dağılmaya/ertelemeye müsait, oklarını fırt fırt fırt fırlatıp nereye düştüğünü pek hesap etmeyen sevgili Yay Burcu… Daha da yazarım, kendimden biliyorum:) Tutulma bizim evde oluyor gibi bir durum:) Aynı zamanda uluslararası alanlar, dış dünyaya sergilediğimiz akademik donanım, inançlarımız ve yaşam felsefemiz, öğrendiklerimizi/bildiklerimizi dışa vurduğumuz, yaydığımız alan ve dahil medya-yayıncılık, internet… Tutulmanın gerçekleştiği alan itibariyle tüm bu temaları bireysel anlamda sorumluluklarımıza, iş alanımıza, Yay’ın pek bayılmadığı masa başımıza, gündelik yaşantımıza, birlikte çalıştığımız, hizmet aldığımız insanlara, hizmet etme gücümüz, emek sarf ettiğimiz, fiziksel gücümüzü de ortaya koyduğumuz işlere, çalışa çalışa yaptıklarımıza, sınavlarımıza ve endişelerimize, ve sağlığımıza çeviriyor. Bu alanlarda yeni özgürlüklere, keşiflere vurgu yapıyor anlayacağımız. Ancak her tutulmanın bir üst başlığı var Saros döngüleri ile işaret edilen. Buyurunuz:

14 Aralık’taki Tam Güneş Tutulması 2 dakika 10 saniye sürecek. Bu önemli çünkü bu süre astrolojik anlamda bu tutulmanın etkisinin yaklaşık 2 yıl süreceğini anlatır bize; yarısı (~1 yıl) öncesinde artarak ve yarısı da sonrasında azalarak süren bir etkidir bu. Tutulma da pik zamandır.

Tutulmanın gerçekleştiği hat majör olarak Latin Amerika ülkeleri ve Güney Afrika bölgesi, tutulma da buralardan izlenebildi. Bu hat tutulmanın astrolojik etkilerinin de en etkin, bariz, dikkat çekici gözlenebileceği coğrafya. Ülkemiz bu hattın çok uzağında, dolayısıyla biz de tutulmanın olası etkilerinin uzağında olacağız bu kez.

Bir diğer önemli bilgi ise buna benzer tutulmanın 18,6 yılda bir tekrar ettiği… Tutulmalar bir ritm izlerler ve bu ritm tekrar eder. Saros döngüsü diye adlandırdığımız bu tekrar bu kez 4 Güney diye adlandırılan döngüde gerçekleşecek.

4 Güney Saros Döngüsünün astrolojik anlamı: ilişkiler ve / veya para ile ilgili çok güçlü duygusal hisler taşıyor. Bu güçlü duygular öfke veya şehvet olabilir. Bu döngüde kader duygusu vardır ve bireyler kendilerini kendi kontrolleri dışındaki ilişkilerin tutulumuna kapılmış bulabilirler. Bir ilişkiyi aniden bitirme arzusu da olabilir bu tutulmada. Bu duygular, bir şekilde engellenebilir veya kontrol edilebilir, büyük bir hayal kırıklığına yol açabilir. Bu tutulmaya en iyi yaklaşım, sorunlar çözülene kadar ani kararlar almaktan kaçınmaktır.

Ay ve Güneş’i, yani Yeni Ay’ı ve Tutulmayı besleyen, haritanın yükselenini ise zorlayan gezegenlerden birisi savunma ve mücadelenin gezegeni Mars, Koç Burcunda. Dolayısıyla bizi spontan hamleler yapmaya, hızlı ve hesapsız aksiyonlar almaya doğru çekebilir aklımızda olsun. Tutulma esnasında yükselen Yengeç Burcu bizi yöneticisi Ay’a yönlendiriyor öncelikle. Bu da Ay’ın etkisini ve Yay burcu temalarının altını bir kez daha kalınca çizdiriyor bize, sevgiyle, şefkatle, köklerimize, geleceğe dönük atacağımız tohumlara ve dahil geçmiş zaman sandıklarımızı açmaya, depoladığımız eski anılara ve eşyalara gönderme yaparak… Yay Burcunun yöneticisi aynı zamanda Yükselen Yengeç Burcunun yücelim yöneticisi büyük iyi Jüpiter de bizi tereddütsüz güçlü Satürn-Jüpiter kavuşumuna yani 17-19-21 Aralık sürecine davet ediyor. Oğlak burcunun son derecelerinde yer aldığı için çabayı, gayreti, sorumlulukları, disiplini, sınırları iyice büyüterek…

Tutulma haritasında ateş dolayısıyla aşırı yüksek ve kontrolsüz bir enerji ortaya çıkabilir. Aşırı iyimserlik, yüksek enerji ve ateş yoğunluğu biz ve çevremiz için çok yorucu yıpratıcı, yakıcı olabilir. Toprak eksikliği ile somut değerler, maddi destek ve önemlisi güven/güvence ihtiyacımız ve arayışımızın yanı sıra somut sonuçlara ulaşmada zorlanmalar yaşayabiliriz.. Hava ise hiç yok. Yay’ın da gazlamasıyla kendi zihnimize, kalıplarımıza sıkışmış kalabiliriz. Özgür ancak kafesi geniş bir kuş misali…

İşte orada da Kuzey Ay düğümüne rotamızı çevirerek bilgiye, öğrenmeye, dinlemeye, aktarmaya yön alacağız. Ne olursa olsun Güneş Tutulması kalıcı çentikler atar ve haritalarımızda yarattığı etkileşimleri kişisel tarihimize not eder. Ay düğümleri bu etkilere kadersel nota yükler. Aslen bu tutulmanın bizden beklentisi de bu bana kalırsa: Enerjimizi bugüne kadar biriktirdiklerimizi, sarıldıklarımızı, inançlarımızı kullanıp, onları sırtlayıp bilgiye, mantığa, yeni fikir, öğrenme ve deneyimlere, çok okumaya ve yazmaya doğru ilerlemek… Güney Ay Düğümü Tutulmanın sac ayağı, bugüne kadar iyi bildiklerimizi, konfor alanımızı, tutunduklarımızı, eski ve güçlü inançlarımızı temsil ederken, bunları terk et demiyor bana kalırsa, bunları etkin kullan ve artık dönüştür yeni denizlere, yeni bilgiler okyanusuna, yeni meraklara yelkenini aç ve ilerle diyor bize. Bunu da hak ediyoruz doğrusu. Bizim iş dünyasında jenerik gibi çokça, yerli yersiz tekrar ederek eskittiğimiz Albert Einstein’in bir sözü var “Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek deliliktir“. Bazen çalışır, ancak çok sınırlandırır. Başarmak, değerli hissetmek için merakın peşine gitmek hiç fena bir fikir değil… En çok neyi merak ediyoruz? Neyi öğrenmek istiyoruz? Neleri bilmek bizim ufkumuzu açar? Yay’ın maceraperest, özgür ruhunun desteğiyle kolektife, topluma hizmet edebilecek bilgiye yol almak ne güzel bir macera aslında… Kuzey Ay Düğümü İkizler Burcunda… İkizler Burcunun özünde dualite var, isminde saklı malum. Bir mevzunun iki yönüne de açık; doğruya da yanlışa da, beyaza da siyaha da objektif ve eşit uzaklıkta. Bu kıymetli… Perspektifi açıyoruz ve ilerliyoruz o vakit. Keyifli yol almalar dilerim.

Bu süreçte başka neler eşlik edebilir bize bu yolculukta:

• Tutulmanın gerçekleştiği 23°08′ Yay Burcu derecesine denk gelen bir sabit yıldız var-Ras Alhague. Bize mesajı şu: iyileştirmeye şifalanmaya yönünü çevir, bunu iste, hatta arzula. Bu iyileştirme veya şifa, kişisel tabanda veya toplumda/toplumsal bağlamda olabilir. İyileştirmekle seçtiklerimiz sadece yaşayan şeyler olmayabilir, aynı zamanda yaşayan ideallerdir. İtici kuvvet zarara uğramışı iyileştirmek, şifalandırmak, onarmak.
• Merkür de Yay Burcunda ve bu tutulmada zihinsel açıdan tutulma öğelerinin tam da yanında duruyor, hızını ve iyimser bakış açısını ve niyetini koyuyor içine…
• Venüs de 16 Aralık‘ta Yay Burcu saflarına katılacak… İlişki kurmaya açık, dürtüsel, coşkulu ve hevesli moda geçiyoruz. Yeni deneyim, heyecan ve macera arayışına girmek mümkün. Tutulmanın da temasında olan kontrol dışı ilişkilerin tutulumu belli ki Venüs’ün Yay’a geçişi ile vücut bulabilecek.
• Büyüteç Jüpiter ile güzelim Venüs arasındaki tatlı etkileşim estetik adına, parasal konular adına, konfor alanı sağlama adına bize yeni pencereler, motivasyonlar, disiplinler düşündürebilir.
• Neptün‘ün Kuzey ve Güney Ay Düğümüne gerçekleştirdiği zorlayıcı açı bizi zaman zaman puslu bir alana çekebilir, yanı sıra yaratıcılığımızı, hayal gücümüzü ve sezgilerimizi de hareketlendirebilir. Umarız yolculuğumuzda sisin içindeki deniz feneri olsun. Bu zorlayıcı transit illüzyonlara, aldanma ve yanılsamalara yanı sıra da uyku düzen bozuklukları, uykuya dalamama sonra da uyanamamaya yol açabilir. Uyuduğumuzda da değişik rüyalar görebiliriz.

4 Saros Döngüsündeki bir önceki tutulma 22 Kasım 1984 tarihinde gerçekleşmiş, 2 dakika sürmüş. Tutulmanın gerçekleştiği coğrafya ise Papua Yeni Gine (benim memleket:) ve Güney Pasifik Okyanusu. 1984 denince benim aklıma George Orwell’in kitabı gelir derhal, başlıktan da anlaşılabildiği üzere:) “İnsan, ardında tek bir iz bile, bir kağıt parçasına karalanmış tek bir adsız sözcük bile bırakamadıktan sonra, geleceğe nasıl seslenebilirdi?”. İlginçtir ki roman ütopik bir yerde, Okyanusya’da geçiyor. Bugünlerde okumalık, hatta bir daha okumalık bir kitap bana kalırsa…

• O yıl acaba Türkiye ve Dünyada neler oldu diye baktığımda Indira Gandhi’ye düzenlenen suikast ile hayatını kaybetmesi yerine yine suikaste kurban gidecek olan oğlu Rajiv Gandhi’nin geçişi, IRA’nın Birleşik Krallık’ta yoğunlaşan eylemleri, Afrika’ya yardım amaçlı 36 ünlü İngiliz ve İrlandalı müzik topluluğunun kurduğu Band Aid, ölüm cezasının son bulması, küretaja iznin yasalaşması gibi düzenlemeler, uzaya yolculuklarda dikkat çeken gelişmeler, hatta uzayda yürüyen ilk kadın astronotlar, sınırları-isimleri-aidiyetleri-siyasal yapıları değişen ülkeler, topraklar ilk dikkatimi çekenler oldu.
• Papua Yeni Gine’nin 1984 Yaz Olimpiyatlarından sıfır “0” madalya ile dönüşü ilk kayıtlı bilgi:) Kuruluşunun 9. yılı ve o yıl Parlamento binası inşa edilmiş mesela… Ancak en önemli gördüğüm Hindistan ile sınır mutabakat anlaşmaları ciddi krizler ve çöküş yaşanmış…
• 1984 romanının gerçek olduğu ülkeler olmuş bu arada… Neyse, ayrıntıya girmeyeyim…

Burçlara etkisi

Yükselen burcumuza göre okuyalım…

• Koç Burcu – Tutulma alanı: din, inançlar, yaşam felsefemiz, akademik ve uluslararası alanlar. Yolculuğumuz: eğitim, bilgi, medya, komşular ve kardeşler alanına, ve bu temalarla yakın çevre iletişimine doğru yön alıyoruz.
• Boğa Burcu – Tutulma alanı: dış kaynaklar, borç ve alacaklar alanı. Yolculuğumuz: öz değerlerimiz, kasamızdaki kaynaklarımız, güven duygumuz.
• İkizler Burcu – Tutulma alanı: Biz, yakın ilişkilerimiz, iş birliklerimiz, ortaklıklarımız, açık düşmanlarımız ve rakiplerimiz. Yolculuğumuz: “Ben”e, benlik farkındalığına doğru.
• Yengeç Burcu – Tutulma alanı: günlük rutin, iş hayatımız ve sorumluluklar alanında. Sağlık konularına özellikle dikkat. Yolculuğumuz: korkular, kaygıları, endişe ve acıları ile yüzleşiyoruz, iyileşme hedefiyle elbet.
• Aslan Burcu – Tutulma alanı: aşk, flört, çocuklar, bağımlılıklar, yaşam motivasyonumuz ve bizi eğlendiren mutluluklar. Yolculuğumuz: sosyal çevre, arkadaşlar, takım çalışmalarına doğru. Yanı sıra kariyerin, kartvizitimizin getirdiği değer ve kazanımlar.
• Başak Burcu – Tutulma alanı: evim, ya da gelecek planlarım, köklerime dair yapmam gerekenler. Yolculuğumuz: kariyerim, hedeflerim, kartvizitim.
• Terazi Burcu – Tutulma alanı: aklım, eğitimim, iletişimim, yazıp-söylediklerim, iradem-ifadem, sözleşmelerim, kardeşlerim, yakın akrabalarım, komşular. Yolculuğumuz: uluslararası alan, akademik çalışmalar, inançlarım-felsefem, yayınlarım, kariyerime yönelik attığım tohumlar-çalışmaları netleştirme.
• Akrep Burcu – Tutulma alanı: dış kaynaklarım, borçlarım-alacaklarım, miraslar, okült konular. Yolculuğumuz: benim param-kişisel kasam, değerim, güven alanım.
• Yay Burcu – Tutulma alanı: Ben. Yolculuğumuz: Biz, ortaklıklarım-iş birliklerim, yakın ilişkilerim, eşim, görünen rakiplerim.
• Oğlak Burcu – Tutulma alanı: bilinçaltım, kaygılarım, korkularım, kör noktam, sağlığım, rüyalarıma girenler diyor. Sağlık kontrollerimizi özellikle ihmal etmeyelim. Yolculuğumuz: gündelik hayatım, sağlığım, çalışma ortamım, bana bağlı çalışanlar. Güneş,
• Kova Burcu – Tutulma alanı: sosyal çevrem, arkadaşlarım, takım çalışmalarım, üye olduğum gruplar-dernekler. Yolculuğumuz: aşkım-flörtüm, çocuklarım, hobilerim, eğlendiklerim, yaşam motivasyonum, bağımlılıklarım.
• Balık Burcu – Tutulma alanı: kariyerim, hedeflerim, kartvizitim, toplumsal statüm. Yolculuğumuz: evim, ailem (atalarım), köklerim, vatanım, gayrimenkullerim.

Tam Güneş Tutulması ülkemizin de 6. evinde gerçekleşiyor. Yani işçileri, sendikaları, memurları, sağlık emekçilerini, sağlık hizmetlerini, toplum sağlığını ve düzenini, hizmet kuruluşlarını, salgınları, orduyu simgeleyen alanda. Ve alınması değer yol halkın korku, kaygı ve endişelerini, acılarını anlama, onlara kulak verme, kolektif bilince odaklanma, hastanelere yönelme, iz bırakan bilgilerin peşine gitme, ve gizli gruplara, gizli düşmanlara yönelik istihbarat. Du’bakalım…

Güneş tutulması hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz: https://www.astrolovi.com/gunes-tutulmasi/

Kaynaklar:

1. Zeynep Süzmen Şen
2. AstroGold Application
3. Predictive Astrology – The Eagle and the Lark, Bernadette Brady. Aralık 1988.
4. 1984, George Orwell, MiniKitap, Ekim 2015. ss 39 (Başlık) & ss 63, Can Yayınları.
5. Tetrabiblos, Ptolemaios, 2014. ss 466. Zodyak Yayınları.
6. Brady’s Book of Fixed Stars, Bernadette Brady. Ekim 1999.
7. Wikipedia, 1984 yılı araştırmaları için.
8. Papua New Guinea in 1984: Consensus Crumbles, Kevin Hewison. Asian Survey, Vol 25. No.2, Survey of Asia in 1984: Part II (Feb 1985), ss 249-256 (8 sayfa), University of California Press.