Pek fena bir yılı uğurlamaya hazırlanıyoruz… Alabildiğince ve olabildiğince iyi ve olumlu dilek ve niyetlerle, yeni kararlarla 2021’e hazırlanırken bu unutulmaz yılı 30 Aralık saat 06:28‘de bir Dolunay ile uğurlamak da hepimize düştü…. Yoğun bir Aralık ayı idi vesselam… Bir Ay Tutulması, bir tam Güneş Tutulması, babacan bir Satürn-Jüpiter kavuşumu ile yılın da yüzdük kuyruğuna geldik.
Her dolunay bir önceki yeni ayda ekilen tohumların büyümesinin tamamlanmasıdır. Tamamlanma, netleşme, aydınlanma, net olarak spotlar altında Anya’nın ve de Konya’nın görünür olmasını temsil eder. Ne de olsa Ay, Güneş’ten topladığı tüm ışığı en görünür ve tam haliyle, tıpkı bir ayna gibi, spot gibi dünyaya tutuyor. Bu ay döngüsü sürecinde yapılan çalışmaların sonuçlarının da hasat zamanı, 14 gün sonraki Yeni Ay zamanına kadar… Bir önceki Yeni Ay’ın Güneş Tutulması olduğu da aklımızda dursun.
Ay ile Güneş Yeni Ay’da tek bir kapsülde el ele çalışırlarken, Dolunay’da iki ayrı kapsülde kutuplaşarak tam olarak karşı karşıya geliyorlar. Karşılıklı kutuplaşmış olmalarına rağmen objektifler, çünkü birbirlerinin fikirlerini görebiliyorlar şimdi. Biz de bulunduğumuz konum itibariyle bir anlamda terazinin iki kefesini de görüp tartarak gel-git, ikilem, kararsızlık, gerilimde denge kurmaya çalışarak yönümüzü tayin edebiliyoruz böylece.
Ay ve Güneş’in hangi burçta ve konumda yerleştiği, yanı sıra güneş sistemi içerisinde dünyaya göre diğer gezegenlerle nasıl etkileşimde olduğu dolunayın temasını bize anlatır. Bu Dolunay’da Ay Yengeç, Güneş Oğlak burcunda. En temel ortak özellikleri gelenekçi yapıları…
Ay 8°53’ Yengeç, Güneş tam karşısında aynı derecede, 8°53’ Oğlak Burcunda yerleşmiş. Yengeç Burcu sevgi, şefkat, yardımlaşma, köklerimiz, anne gibi besleyip kollama duygularımızı, koruma içgüdülerimizi ve savunmacı yönlerimizi anlatırken Güneş tam karşısına sorumlulukları, disiplini, maddi gerçekliği, somut dünyayı ve ayakları yere basmayı koyuyor. Her ikisi de öncü nitelikte burç olan Yengeç ve Oğlak aksında tam bir gel-git. Yengeç su, Oğlak toprak… Bir yanda yoğun ve hassas duygular, içgüdüler karşısında elle tutulur maddi gerçeklik, materyalizm. Türk tipi şefkatli, fedâkâr CEO Yengeç ile Alman tipi hesaplı riskleri alan, statükocu CEO karşı karşıya… Terazinin bu iki kefesi arasında denge kurmak da bize düşüyor. Yengeç Burcundaki Ay aile, köklerimiz ve ev temalarının da altını çiziyor. Daha önce karanlıkta kalan bazı konuların netlik kazanması da söz konusu olabilir bu süreçte, bazı sorunların altında yatan gerçeklikler aydınlığa kavuşabilir, gizli kalmış, sandıklara atılmış konular varsa onlar da gün yüzüne çıkmaya müsait. Özellikle “BİZ” olma adına ve geleceğe dönük kazanımlarımıza odaklı.
Yılın bu son Dolunayı sorumluluklarımızı, kontrol altında tutmaya çalıştıklarımızı, belki toplumsal kabul adına yapılanları, bazı gelenekleşmiş, kemikleşmiş konuları, hedefe odaklanıp süreci ihmal ettiğimiz durumları fark edip yükleri bu yılda bırakma, geleceğe dair kararlarımızı değerlendirip kendi köklerimizde, evimizde, iç dünyamızda netleşme ve dönüştürme adına kullanabileceğimiz bir dönem… Yeni yıl, yeni kararlar, yeni paylaşımlar bi’nevi… Ve sevgi dolu, şefkatli, annemizden, ailemizden alışkın olduğumuz haliyle sofralar kurarak, çok tanıdık geleneklerimize sığınarak ve evimizde geçirilmek üzere bir yılbaşı karşılamasına davet ediyor bizi.
Ay ve Güneş, Chiron ile zorlayıcı bir transitin etkilerini de bu dolunayla bize yansıtıyorlar. Yaralı şifacı Chiron‘un bireysel anlamda çok iyi bildiğimiz ancak kendimizde iyileştiremediğimiz yaralarımızı anlatır. Bu transitin bir yılı kapatırken geçmişi gözden geçirme, acıları ve yaralarıyla canlanmasını tetiklemesi de şaşırtıcı değil elbette, yeni yılın bu yaraları iyileştirmesi niyetiyle ve dileğiyle… İçimize bir bakış, kaygılarımızı anlama ve arınmaya yönelme, maddi ve manevi ihtiyaçlarımızı anlama ve iyileşmeye adım atma adına zorlayıcı ancak değerli bir etkileşim… Chiron, dünya astrolojisi adına da annelikle, doğumla, ilaçla, DNA ve tıptaki diğer pek çok gelişmeyle ilişkilendirilir. Genel bir denge ve bütüncül bir şifa anlayışını içeren Chiron, bir sağlık sorunundan iyileşmeyi değil daha ziyade derinlemesine bir onarma çabasını ve sürecini ifade eder. Bu transit beklediğimiz bilimsel gelişmeleri zorlayan, bazı engellerin çıkabileceği bir süreci düşündürürken bu engel ve sınırlandırmalar ile iyileşme adına daha derin bir aşamaya yönlenileceğini de akla getiriyor. Bu etkileşim hem bireysel hem de global bazda eril bireylerin, otorite figürlerinin yara almasına da neden olabilir.
Yükselen ise özgür, iyimser, inançlarına odaklı, değişime açık, neşeli ruh Yay burcu var. Yöneticisi Jüpiter, 19 Aralık’ta Kova burcuna girer girmez Satürn ile kavuşumuyla önemli bir domino taşını da devirdi geleceğe dair. Bu 14 günlük süreçte ilk film karelerini izleriz beraberce diye düşünmekteyim… Bakalım olağan dışı, “gerçeküstü”, ütopik neler büyüteç altına gelecek bu dolunay ve ertesinde… Yükselen Yöneticisi Jüpiter’in, beklenmedikleri beklememizi bize öğreten, değişimlerin mimarı Uranüs ile zorlu etkileşimi ise özgürlüğümüzün etkilenebileceğini, güvende kalmamızı, önümüze gelen sürprizleri de iyimser ve olumlu yaklaşımla değerlendirmemizi öneriyor Ocak 2021’de.
Tam Yükselen aksında bir sabit yıldız var bu Dolunay’da, aynı zamanda kraliyet yıldızlarından olan Antares. Bernadette Brady’ye göre Antares, yaşamda ilerleme, yol alma gücü ve cesaretini anlatıyor ve an’ı yakalamak, hızlı harekete geçmekle ilgili. Anahtar kelimeleri: Keşfetmek/araştırmak ve cesur olmak. Karanlık tarafı ise, yaptıklarına bakmadan, yaptıkları umurunda olmadan agresif eylemlerde bulunmak, sırf gerilim için heyecan aramak; bu olduğunda tüm kazanılanların kaybedilmesine de yol açabiliyor. Riskli girişimlerde bulunmamakta yarar var sanki eski yılın son, yeni yılın ilk zamanlarında. İsteyerek veya istemeyerek uç noktalara gidileceğini işaret ediyor. Bu Dolunay’da bir tamamlanma söz konusu ise bu çaba ortaya koyarak ve ateşli deneyimlerle yeteneği geliştirme yoluyla gelebilecek, ancak Antares için dengeli olmak, aşırılık ve saplantılara kaçmamak çok çok önemli. Bilgimize…
Bu Dolunay’da asla es geçilmemesi gereken Venüs etkileşimleri var, önemli. Güzeller güzeli Venüs, Güney Ay Düğümü ile kavuşuma doğru giderken, Neptün ile zorlayıcı bir transitin de tarafı oluyor.
- 31 Aralık tarihinde netleşecek Güney Ay düğümü ile kavuşumu ilişkilerde dikkatli davranılmasını özellikle işaret ediyor. Sonradan pişmanlığını yaşayacağımız durumlara, sosyal ilişkilerimizde çatışmalara mahal vermemek kıymetli elbette. Diğer yandan sonlanması için geç kalınmış ilişkileri bir sonraki yıla taşımamak için de gökyüzü bize elini uzatıyor olabilir: “Önümüzdeki maçlara bakalım mı güzellik^.^”
- Neptün ile zorlayıcı transit ise hayal kırıklıklarını, ilişkilerde aldanma ve illüzyonları, gerçek dışı ve merhamet-fedâkârlık sınırlarını zorlayan hikâyelerle hem maddî hem de ilişki suistimalini masamıza getiriyor. Dolandırıcılık vakalarına dikkat, aman diyeyim. Sadece aldanma değil ancak sisli puslu, öngörülmesi güç bir süreci de işaret ettiği için özellikle kadın bireylerin üst düzeyde dikkatine sunarım.
- Venüs, 2021 yılında oldukça spot altında olacak, buraya minik bir not düşeyim şimdilik.
30 Aralık aynı zamanda Çin’in Covid-19’un dünyaya bildirimini yapmasının 1. yılına denk geliyor. O nedenle de dikkate değer anlamı var. O bildirimin yapıldığı gün üzerinden yapmıştık değerlendirmelerimizi, bu yılki göstergelere göre yine oldukça zorlayıcı ancak bir miktar daha çözüm odaklı bir rota söz konusu olabilir. Otorite figürleri adına da zorlu zamanların sonuna henüz gelmediğimizi düşünüyorum…
2021’de sadece sorumluluk ve zorunlulukların değil, kalbimizin de ihtiyaçlarına kulak vermemiz temennisiyle… Sevgiyle…
Kaynaklar:
- Zeynep Süzmen Şen, Dönence Danışmanlık
- AstroGold Application
- Brady’s Book of Fixed Stars, Bernadette Brady. Ekim 1999. ss 288.